Sadi Işılay, (3 Şubat 1899 - 11 Mart 1969)
Türk müziğinin önemli besteci ve kemancısı.
İstanbul'da doğdu. Babası, Lâleli'de işlettiği sazlı kıraathanesinde keman çalardı.Kemanı küçük yaşta babasını ve öbür sanatçıları dinleyerek, kendi kendine öğrendi. 8 yaşında, babasının kıraathanesindeki sazların arasına katılacak düzeye geldi. 12 yaşında Osmanlı Musikî Cemiyeti'ne keman öğrencisi olarak girdi. Şehzade Dr. Ziyaettin Efendi'den özel dersler aldı. Tamburi Cemil Bey'den ve Bestenigar Ziya Bey'den fasıl müziği bilgisi edindi.
1911'de Sultan Reşat'ın Rumeli gezisine katılan saz sanatçılarının Selanik'te verdikleri konserde yer aldı. Gülşeni Maarif ve Vefa Liselerinde okudu. Kurtuluş Savaşı'na jandarma olarak katıldı.
1922-1926 yılları arasında İzmir'de bağımsız çalıştı. Bir dönemin ünlü kanto oyuncusu ve şarkıcısı Deniz Kızı Eftalya ile evlendi. Üç yıl Paris'te kaldı. Fransa, Hindistan, İran, Irak, Suriye, Mısır ve Kıbrıs'ta konserler verdi. Ud da çalardı. Udu, kemanı ve sesiyle plaklar doldurdu. Dönemin ünlü ses sanatçılarının hemen tümüne kemanıyla eşlik etti.
İstanbul Radyosu'nda sanatçı olarak, İstanbul Konservatuarı'nın Yürütme Kurulu ve Türk Musikisi Sanat Kurullarında, TRT Repertuar Kurulunda üye olarak yer aldı.
4 kez evlendi. 3 çocuğu oldu. Gazeteci, yazar Ali Sirmen, Sadi Işılay'ın torunudur. Bir diğer torunu olan Emir Işılay'da 2002'den itibaren Hollywood'da film müzikleri besteciliği yaşamını sürdürmüştür.
Eserleri
Ruhumda ölen nağmede sevda sesi var mı ?
Bir kır çiçeğinden daha tazesin
Manada güzel, ruhta güzel, tende güzelsin
Bende hicran yarasından da derin bir yara var
Yolları gurbete bağlayan dağlar