Ahmet Koç: Ülkemizin önde gelen bağlama sanatçılarından biri olan Ahmet Koç,aynı zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı bulunan İstanbul Devlet Modern Folk müzik topluluğunda bağlama sanatçısı ve aranjör olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Sanatçı 1979 yılında girdiği İ.T.Ü. Türk Müziği Devlet konservatuarında 11 yıl eğitim aldı,ve çok erken yaşlarda sahne çalışmalarına eşlikçi olarak devam etti.1995 yılında bir çok albümün dışında ,enstrumantal olarak hazırladığı “7 KARANFİL” adlı albüm satış rekorlarına imza atınca,hemen arkasından kendi adına yayınladığı “YEDİVEREN/ANADOLU” albümü müzik marketlerde yerini aldı..1997’de Eurovision’a sanatçı Şebnem Paker ile bir Levent Çoker bestesi olan DİNLE adlı şarkı ile katılıp ülkemizi temsil ederek,o güne kadar en iyi derece olan 3.’lük çok büyük yankı uyandırdı.Eurovision’dan kısa süre sonra “YOL TÜRKÜLERİ” albümünü yayınlayan sanatçı,artık raflarda kendine özel bir yer edinmişti bile..Bu çalışmalarını sağlam bir müzikal çizgiye oturtan Ahmet Koç,asıl patlamasını sazın sınırlarını zorlayan ve herkesi şoke eden “PARADOKS” albümü ile gerçekleştirdi.Milli enstrumanımız bağlama ile yorumladığı yabancı şarkılar, bağlama ile her şeyin çalınabileceğini göstererek bir ilke imza attı.
Daha sonra 2006 yılında 2 cd olarak yayınlanan “SAĞANAK” albümü hem yerli hem de yabancı şarkılardan oluşuyordu.Ve bu albüm de “PARADOKS” kadar ilgi gördü..Bu arada müzik televizyonu KRAL TV’de 26 hafta süren “SAĞANAK” adlı bir canlı performans programı hazırlayıp sunan Ahmet Koç,Sinan Çetin’in yazıp yönettiği “MUTLU OL,BU BİR EMİRDİR” adlı kısa film de başrol oyuncusu olarak yer aldı,ve canlı performanslarıyla büyük övgü aldı.Konserlerin ardından 2007’de “SÖZÜN BİTTİĞİ YER” adlı albümle çalışmalarını sürdüren sanatçı, bu albümün ardından,son 4 albümünü içeren ,ve içinde akorların ve notaların da bulunduğu “KOLEKSİYON” adlı albümü piyasaya sürüldü..Kapak tasarımıyla da büyük beğeni toplayan bu albümden sonra,TRT müzik kanalında 26 hafta süren “SÖZÜN BİTTİĞİ YER” adlı performans programını hazırlayıp sundu.Bu arada konserleriyle devam ettirdiği müzik yaşantısına ,albüm çalışması olarak ara veren sanatçı,’artık farklı bir şey yapmalıyım’ mantığıyla oluşturduğu 2012 yapımı “RENKLİ-TÜRKÇE” adlı düet albümüyle tekrar dinleyici karşısına çıktı. Kibariye,gripin,göksel,betül demir gibi sanatçı arkadaşlarıyla oluşturduğu albüm de düetlerin yanı sıra,yine kendi çizgisinde oluşturduğu enstrumantal şarkılara da yer verdi.
Sanatçı Ahmet Koç, Türkiye’de 1610 üyesi bulunan ve kendi alanın da tek yorumcu meslek birliği olan, Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR)’in Yönetim Kurulu Başkanlığını 2 dönemdir sürdürmektedir.
Ahmet Demir 1944 Yılında Ş.Urfa´nın Birecik ilçesinde doğdu. Birecik´te 3. sınıfa kadar okuyup, daha sonra Adana İnkilap İlkokulu´nu dışardan bitirdi. Kendircilik, çaycılık, tornacılık gibi çeşitli işlerde çalıştıktan sonra askere gitti. (1964) Askerliğini Manisa 57. Tümen Orduevinde ses sanatçısı olarak yaptı. Askerlik sonrasında Adana´ya dönen Ahmet Demir, bir süre sonra ise sanatsal nedenle İstanbul´a gitse de daha sonra yeniden Adana´ya döndü. İstanbul´a gitti. Evli ve iki çocuk babası olan Ahmet Demir, sanatçı olarak emekli olup müzik çalışmalarıyla birlikte yaşamını Adana´da sürdürmektedir.
Küçük yaşlardan beri müziğe tutkulu olan Ahmet Demir, Birecik´te tanınmaya başladı. Bu tanınma sonucudur ki, Fahri Kayahan´ın 1960-1961 yıllarında Birecik´te verdiği konsere halkın isteği üzerine davet edilip, 11 yaşında bestelediği “Geze Geze Yüreğime Dert Oldu” adlı barak mayasını Fahri Kayahan tamburu eşliğinde okuduğunda büyük beğeni aldı ve daha sonra da Birecik´e gelen konserlerde halk tarafından hep sahnede yer alması istendi. 1962 yılında sanatını ilerletmek için Adana´ya gelerek, Adana Radyosu´nda “Çukurova´dan Sesler”i yöneten Selahattin Sarıkaya´dan makam ve usül dersleri aldı. Daha sonra,”Çukurova´dan Sesler”in Adana Belediyesi Şehir Tiyatrosu salonunda gerçekleştirilen bir konserde sahne aldı. 1962-1964yılları arasında beste çalışmalarını yürüten Ahmet Demir, askerlik sonrası İstanbul´a gittiğinde bestesi olan “Geze Geze Yüreğime Dert Oldu” adlı mayayı Palandöken Plak´a okudu. Daha sonra Silvan Plak´a üç, Arfon Plak´a üç, Türküfon Plak´a iki, Odeon Plak´a iki, Şah ve Diba Plak´a 5 plak olmak üzere toplam olarak 16 plak okuduktan sonra İstanbul´dan başlayıp Siirt´te sona eren konserleriyle adından söz ettirdi. On kadar kaset de yapan sanatçı, daha sonra yine yurt içi turnelerini sürdürerek, okuduğu plakların sayısını 53´e çıkardı. Bugüne kadar 53 plak ve 10 tane de kaset yaptım. Başrolünü Perihan Savaş ve Yıldırım Gencer´in oynadığı “Kanlı Değirmen” ve “Pınarcık” adlı filmlerin türkülerini okuyan Demir´in hu güne kadar türkü, barak, arabesk vb. dallarda yüz kadar bestesi bulunmaktadır. 1970-1980 arası Edirne´den Van´a, Trabzon´dan Adana´ya kadar Türkiye´nin her köşesinde konserler veren; gazino, konser, turne, plak, gibi çeşitli sahne ve müzik çalışmalarını dolu dolu bir şekilde sürdüren Ahmet Demir; Adana, İstanbul, Bursa, Samsun, Manisa, Eskişehir, Edirne, Gaziantep ve Mersin gibi illerin pavyonlarında da bir dönem çalıştan Ahmet Demir MSG Asıl Üyesidir.
Adnan Ergil 1961 yılında Ankara'da doğdu. Türkiye'nin bir çok ünlü gurubunda çalıştı. Bir çok sanatçının çalışmalarında besteci, aranjör ve söz yazarı olarak görev aldı. Türk Folk Müziği'ne gönül verenlerdendir. Müzik çalışmalarının yanı sıra mesleği olan mimarlığa da devam etti.
Adnan Aslan
NE GÜZEL ŞEY SENİ SEVMEK
Aşk yalandır diyenlere
İyiki gülüp geçmişim
İyiki seni sevmişim
Ne güzel şey seni sevmek
Ne güzel şey seni sevmek
Sana aşkım canım demek
Mutlu olmak buymuş demek
Ne güzel şey seni sevmek
Sevmek sevmek sevmek
Ne güzel şey seni sevmek
Sana yangın yüreğim
Birtek sensin istediğim
Sevilen sen seven benim
Ne güzel şey seni sevmek
Söz: Fatma KARAŞİN
Müzik:Yılmaz TATLISES
AN MESELESİ
YILLARMI HARCADI AŞKINMI BENİ
HARCANMAK NE KOLAY AN MESELESİ
BAŞMI GÖĞSÜNE YASLAMAK DEĞİL
DUVARLARA VURMAM AN MESELESİ
* *
YARIŞMI ETTİNİZ BİR BİRİNZLE
KIRIP İNCİLTTİNİZ DERTLERİNİZLE
ŞU KÜÇÜK DÜNYAMI ELLERİNİZLE
BİR OLUP YIKMANIZ AN MESELESİ
* *
GÖZÜMDE İŞİ NE BU KADAR YAŞIN
BİR TUTAM SİYAHI KALMADI SAÇIN
KIRKINA GELMEDEN KİM SORSA YAŞIM
YAŞAMADAN ÖLMEK AN MESELESİ
* *
BELKİ HAYAT YALNIŞ BELKİDE AŞKLAR
HENÜZ OTURMAMIŞ YERİNE TAŞLAR
BELKİ BU KALBİMDE SON ÇIRPINIŞLAR
SON NEFESİ VERMEK AN MESELESİ
* *
İZAHI YOK AŞKTA AYRILIKLARIN
GERİ DÖNÜŞÜ YOK PİŞMANLIKLARIN
ÖNÜNE GEÇİLMEZ YALNIZLIKLARIN
HASRETİYLE YANMAK AN MESELESİ.
Ziya Taşkent (d. 1932, Adapazarı – ö. 17 Ağustos 1999, Çiftlikköy). Türk sanat müziği bestekârı, solist.
Liseden mezun olduktan sonra, üniversitede bir yıl hukuk okudu. 1953 yılında Ankara Radyosu'nda başlayan sanat hayatını daha sonra Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) çatısı altında, kesintisiz 45 yıl solist, hoca, besteci ve şef olarak sürdürdü. 1998 yılında, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Taşkent'e Devlet Sanatçısı unvanı verildi.
17 Ağustos Marmara depreminde ses sanatçısı eşi Ulviye Taşkent, kızı Rengin Dalmanoğlu, torunları Ece ve Efe Dalmanoğlu ile birlikte Yalova'nın Çiftlikköy ilçesinde yaşamını yitirdi. Taşkent'in cenazesi Kocatepe Camisi'nde düzenlenen törenin ardından Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.