besteciler
Ayşegül Aldinç
Ayşegül Aldinç 28 Eylül 1957 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Annesi resim öğretmeni Süheyla Aldinç ve babası spor yazarı Orhan Aldinç’tir. Annesinin sürekli farklı illere çıkan tayinleri nedeniyle Ayşegül Aldinç lise eğitimini birçok farklı okulda tamamlamak zorunda kalmıştır. Üniversiteyi Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik bölümünü okuyarak tamamlamıştır. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre müzik öğretmenliği yapan sanatçı daha sonra tekrar seramiğe yönelmiş Yıldız Porselen fabrikasında 6 yıl destinatörlük yapmıştır. Seramik alanında iyice geliştiğini düşünen Ayşegül Aldinç yurtdışında çeşitli yarışmalara katılarak bu iddiasını sürdürmüştür.
Müzik kariyerine 1978 yılında başlayan sanatçı 1981 yılında Türkiye’yi Eurovision şarkı yarışmasında temsil etme hakkı kazanmıştır. İlk albümü 1988 yılında çıkaran Ayşegül Aldinç bu albümden sonra gerek yurt içinde ve gerekse yurtdışında konserler vermiştir. Diğer albümleri ise Benden Söylemesi(1991), Alev Alev(1993), Söze Ne Hacet(1996), Nefes(2000), O Kız(2010), Bir Tek Gördüğüm(2015) ,Sek’iz Ayşegül Aldinç (2016). Oyunculuk anlamındaki ilk deneyimi 1985 yılında başrolünü Yeşilçam Duayeni olan Ediz Hun ile paylaştığı TRT’de yayınlanan ‘’Acımak’’ adlı dizidir. Katırcılar, Yağmur Kaçakları ve Gerilla filmleri ile oyunculuk anlamında kendini kanıtlayan sanatçı gösterdiği performansla ödüllere layık görülmüştür. Gerilla filmi ile Altın Koza vakfı tarafından 1994 yılında En iyi Kadın Oyuncu ödülü almaya hak kazanan Ayşegül Aldinç aynı zamanda şarkıcı kimliği ile de Kıbrıs Gazeteciler Derneği tarafından En İyi Şarkıcı ödülüne layık görülmüştür.
Ayşe Tunalı
Ayşe Tunalı şu anda ikamet ettiği İstanbul Beykoz’da doğdu. İlkokulu 1,2 ve 3.sınıfı Fatin Hoca İlkokulu ‘da, 4 ve 5.sınıfı Adapazarı Geyve ilçesinde okudu. Daha sonra İstanbul Çamlıca Kız Lisesi’nde yatılı okudu ve İstanbul Belediye Konservatuarı’nda 4 yıl eğitim gördü. Bu arada da bestekar İrfan Özbakır’dan ud dersleri aldı. Daha sonra Yıldırım Gürses, Saadet İkesüs, Radiye Erten, Metin Everest, Muzaffer Birtan, Erdem Siyavuşgil ve Baki Duyarlardan dersler aldı.
1980 yılında profesyonel sanat yaşamına başladı, yurtiçi ve yurtdışında defalarca konserler verdi, Türkiye’yi temsil etti.
80' li yıllar ve doksanlı yılların ortalarına kadar yumuşacık sesi ve kendi sanatından ödün vermeyen çizgisi ile Türk Sanat Müziği severlerin büyük bir keyifle dinlediği sanatçı Ayşe Tunalı, uzun zamandır göz önünde değil. Yıllarca güzel sesi ve yorumu ile sanat müziğine hizmet veren sanatçı, sahnelere veda ettiğinden bu yana üretkenliğin her zaman, her yerde ve her yaşta devam edebileceğine ne güzel bir örnek teşkil ediyor.
Ayşe Tunalı 1997' de, şimdilerde mutlu bir şekilde süren, Prof. Dr. Sabri Narman ile evlendikten bir yıl sonra oğlu Aydın' ı dünyaya getirdi. İlkokula başlayana kadar oğlunu kendisi büyüttü.
Sahne çalışmalarına 1997 yılında evlenerek ara veren Tunalı, 2006 yılında Acarkentliler Musiki Derneği’ni kurarak Musikiden hiç kopmadı. Dernek ve konser çalışmaları devam etmektedir. Yorucu olsa da Türk Musikisi adına kurduğu Acarkentliler Musiki Derneği’nden gurur duymaktadır.
Dernekte yoğun bir şekilde çalışan özverili bir takım arkadaşlığı var ancak değerli sanatçı Ayşe Tunalı, inanılmaz bir performansla işi sahiplenen ve liderlik eden bir gönül emekçisi.
Kurulduğu günden itibaren bulundukları bölgede konserler vermekle yetinmeyen dernek her yıl huzurevleri ve bakımevlerinde konserler düzenlemektedir.
Acarkentliler Musiki Derneği olarak her yıl çeşitli kültür merkezlerinde ücretsiz bahar konseri düzenlenmektedir.
Ayşe Mine
Ayşe Mine 30 Ocak 1961
Ayşe Akyüz ya da bilinen sahne adıyla Ayşe Mine, Türk şarkıcı ve müzisyen.
- Müziğe 13 yaşındayken Radife Erten’den ders alarak başladı.
- "Erkek Milleti" isimli plağı ile Altın Long Play Ödülü'nü kazandı.
- Muzaffer Birtan, İsmail Akdeniz ve Özcan Korkut’tan ders alan sanatçı, bir süre Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde yer aldı.
Ayhan Aşan
1968 tarihinde Balıkesir şehrinde doğmuştur.Liseyi Balıkesir’de bitirmiştir.8-9 yaşlarından itibaren özel olarak müziğe ilgi duydu ve o yaşlardan itibaren özel musiki dersi almıştır.
Türkiye genelinde yapılmakta olan ses yarışmalarına katılma kararı almış ve katılmıştır.Bu yarışmalara toplam Üç defa katılmış ve hepsinde birinci olarak seçilmiştir.1987 tarihinde yapılmış olan Altın Lale Ses yarışmasına katılmış ve profesyonel olarak ilk defa bu kadar büyük bir adım atmıştır.Birçok bu şekilde yarışmalara girmiş ve hepsinde birinci olarak yarışmaları kazanmıştır.3 yıl kadar Üsküdar Musiki Cemiyetinde Türk müziği konusunda yoğun bir eğitim almıştır.
Albümleri ise şöyledir:Ararım seni, Aşkımla vururum, Bekarım&Aman, Gidemezsin, Hatıralar, Sende mi, Senin için buradayım, Yaralım Dön gayrı.
Atilla Yelken
Atilla Yelken 18 Haziran 1946'da İstanbul'da doğdu Pendik Lisesinden ayrıldıktan sonra profesyonel olarak müzik yaşamına başladı.
17 yaşında ilk orkestrasını kurdu.Hem popüler müzik hem de dans müziği dalında çalışmalar yaptı.1967'de askere gitti.Orduevinde iyi müzisyenlerle çalıştı.Askerlik dönüşü(1969) Ankara'ya yerleşti.Başkent'in çok önemli orkestrası Cemil Başargan'la müzik çalışmalarına devam etti ve Şan dersleri aldı.Kendi adına orkestra kurdu.1970 yılında kendi orkestrasıyla bir gece klübünde program yaparken erken saatlerde bir restaurantta da yemek müziği yaptı ve şarkı söyledi.Burada yemek müziği yaparak tek başına piyanist şarkıcı akımını başlattı.Dinleyenleri Atilla Yelken'i benimsediği için orkestrasından ayrılarak tek başına yola devam etti.Ankara'nın en iyi restaurantlarında tek başına yıldız oldu,Ankara'da eğlence ve restaurant müziği denilince akla gelen yegane isimdi.İlk rhtm box'ımı o yıl Avrupa'dan getirtti.
1974 yılında Toplu İğne Beste Yarışması'yla müzik dünyasında kendini göstermeye başladı.Şimdi müzik dünyasında var olan birçok sanatçımızın da katıldığı bu yarışmada hedefi müzik dünyası ve piyasasında kendini kanıtlamaktı.
İlk 45'lik plağını 1975 yılında Atilla Yelken;bunun ardından üç adet 45'lik daha yaptı.
Şu an birçok eğlence programının formatını bir arada içeren İlk solo TV programını 1976 yılında TRT televizyonunda yaptı.Uzun yıllar TRT'de sanatçı olarak müzik ve gösteri programları yapan Atilla Yelken ;uzun yıllar seyirci ve dinleyicilerine TRT aracılığıyla ulaştı.1978-1992 yılları arasında altısı Long Play olmak üzere on albüm yaptı.
1992 yıllarında Piyanist-Şarkıcı akımının yozlaşmaya başlaması üzerine Bodrum'a çekilen Atilla Yelken Müzik ile uğraşmaya burada devam etti.
Şimdilerde Ankara'da kurduğu Müzik ve Organizasyon şirketinin başında,yenilenme çalışmalarına hız veren Atilla Yelken yeniden dinleyicilerinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor...
Aşkın Tuna
Aşkın Tuna
1957 yılında, İstanbul'da doğdu. Unutulmaz şarkıların yaratıcısı. Haydarpaşa Sanat Okulu'nda okuyan şair, 1975 yılında Ankara Yüksek Teknik Öğretmen Okulu'nu kazandı. Dört yıl süreyle Ankara'da kaldı. 1977 yılında, Pınar hanımla evlenen Tuna, bir erkek çocuk sahibi. Sektörde 1400 üzerinde şarkı sözü mevcut olan şairin eserlerini birçok ünlü sanatçı seslendirdi. Tuna, şiir ve şarkı sözü yazmaya devam etmekte.
Eserleri
Kutupta Yaz Gibi, Sen Sevgini Bana Sakla (ZEKİ MÜREN)
Bana Herşey Seni Hatırlatıyor, Yaşayan Cansın (MUAZZEZ ABACI)
Fırtınalar, Karayağızın, Sırnaşık Sevgilim (EBRU GÜNDEŞ)
Narin Yarim, Dura Dura, Ya Hey (EMRAH)
Üzülme, Yaralıyım (FERDA ANIL YARKIN)
Rüyalarda Buluşuruz, Dedikodu, Şarkılar da Senden Yana (SİBEL CAN)
Öptüm Yanaklarından, Bir Sen Bir de Ben, İşte Bu Deli Eder (BÜLENT ERSOY)
Dün Gece Aklımda Yine Sen Vardın (MUAZZEZ ERSOY)
Sensiz Kutladım, Resmini Öptüm de Yattım, Kabul Edemem (CENGİZ KURTOĞLU)
Arif Sağ
Arif Sağ 1945 yılında Erzurum’un Aşkale ilçesi Dağlı Köyü’nde dünyaya geldi.
3-4 yaşlarından itibaren kendisini babasının değirmeninde buldu. Müzikle ilk tanışması da orada oldu. Sanatçı bu süreci şöyle anlatır;
“Tek bir ses, suyun sesi. Su altta pervanelere vurur. Pervanenin dönerken çıkardığı ses ve bir de iki taşın birbirine sürtmesinin sesi birbirine karışır. O sesi değiştiren tek yabancı unsur vardır. O da kocaman, şakşak denen ağaçtır. Ağacın üzerine nal çakarlar. Taş döndükçe ona sürter, ara sıra taşın çakılları değer, şangır şungur sesler çıkarır. Yani düz sesi bir ritimle, değişik seslerle bozar. Değirmende bu sesleri sürekli dinlemek zorundasınız. Taşlar devamlı döner ve şakşak dediğimiz ağacın üstündeki o nalların sesi değirmen taşına müzikte duyduğun ritmi verir. Ve orada hayal kurarsın, rüya görürsün… Orkestralar yönetirdim orda kendimce. Müziği ben oradan hatırlıyorum. Müziğe kafamı taktığım, müzikle diyalogu kurduğum yıllar o yıllardır…”
Duyumu Arif Sağ’ın dinlediği ilk orkestraydı. 5 yaşında kavalla, 6 yaşında ise gramofon ve plakla tanıştı.
Bağlamayla 7 yaşında iken Erzincan’da Kumaş Dede‘nin dükkanında tanıştı. Bu dükkan Davut Sulari, Aşık Daimi, Ali Ekber Çiçek, Aşık Beyhani, Kemter Yusuf gibi nice ustaların yetişmesinde öncü olmuştu. 14 yaşına kadar aşıklık geleneğini öğrenip deyişler söylemeye başlayan sanatçı, sonraki yıllarda İstanbul’a geldi ve Aksaray Musiki Cemiyeti‘nde Nida Tüfekçi‘nin öğrencisi oldu.
Bu dönemlerde müzikal altyapısını oluşturma dönemiydi. 1960 ve 70’li yıllar Arif Sağ için müzikte arayış yıllarıydı. Arif Sağ’ın, bu dönemin toplumsal hareketlerinin müzikle bağdaşan yanlarından çok, piyasadaki ve resmi kurumlardaki müzik uygulamalarına ağırlık verdiği söylenebilir. İlk plağı “Gafil Gezme Şaşkın Bir Gün Ölürsün“ü bu dönemde, 1963’te çıkarmıştı. 1965’de İstanbul Radyosu‘na bağlama sanatçısı olarak girdi.
Bu yıllarda Sağ’ın piyasadaki faaliyetleri de devam etmekteydi. Arif Sağ 45’lik plak dönemi olarak adlandırılan ve yaklaşık 20 yıl devam eden bu sürecin en parlak simalarındandı. Bu süreçte 45’in üzerinde plak, 200’ün üzerinde beste yaptı. Çeşitli sanatçılara bağlamasıyla eşlik etmesinin yanında, – yine bu dönemde- bestelerini de pek çok sanatçıya verdi. Yapılan müzik bugünkü terminolojiyle bir tür arabesk- fantazi benzeriydi; bestelerinde ise yerel motifleri çok sık kullandı.Bu da onun halk müziğinden kopamadığı gerçeğinin bir başka göstergesiydi.
1975’de kurulan “İstanbul Devlet Türk Müziği Konservatuarı“na “öğretim üyesi” olarak giren Arif Sağ, halk müziği ve bağlama konusundaki akademik çalışmalarını da bu dönemde başlattı. 1982’de konservatuardan ayrıldı, kendi adına “Arif Sağ Müzik Evi“ni kurdu. Bu arada Musa Eroğlu, Muhlis Akarsu ve Yavuz Top gibi bağlamanın diğer ustalarıyla Muhabbet serisinin ilk albümünü hazırdı. Uzun bir zamana yayılan bu birlikte çalışma, beş albüm ortaya çıkardı.
1982 yılında İstanbul Şan Tiyatrosu‘nda ilk “Bağlama Resitali“ni verdi. Sonrasında bu dönemlerde Avrupa’nın bir çok ülkesi ile Uzakdoğu’da (Japonya’da) halk müziğimizi ve halk çalgımızı tanıtıcı çalışmalar yaptı.
Ülkemizde müzik alanında kişisel renklere ve üstün yeteneklere sık rastlanmasına rağmen, bağlama çalgısında bir ekol yaratan sanatçı sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. İşte bunlardan birisi ve -şimdilik – sonuncusu Arif Sağ’dır. Bağlamaya teknik bakımdan hakim olduğu kadar Arif Sağ’ın icrası, yerel tavırlar, repertuar ve duygu bakımından da zenginliklerle doludur. Halk müziği ve bağlama alanında özgün arayışlarını yoğunlaştırarak sürdüren Arif Sağ, bir dönem (1987-1991) mecliste “milletvekili” olarak bulunan ilk sanatçıdır.
5 Mayıs 1996’da Almanya Cumhurbaşkanı Sayın Roman Herzog‘un desteği ile Köln Flarmoni Orkestrası ile Köln Flarmoni Salonu‘nda verdiği konserle Anadolu müziğinin batıya tanıtılmasına ciddi katkıları oldu.
1996 yılında Köln Senfoni Orkestrası eşliğinde Erdal Erzincan ve Erol Parlak‘la birlikte Köln’de verdiği konser büyük ilgi gördü ve yine aynı yıl Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen özel ödülü aldı. Arif Sağ, sazında günlük yaşamın ekmek-su gibi doğal bir parçası sayılan Anadolu Aleviliği’nin “aşık-ozan” geleneği ortamında yaşayarak yetişti.
Son olarak 21. 01. 2000 – 05. 02. 2000 tarihleri arasında, İspanya’nın ünlü Flamenko gitaristi Toma Tito ile Avrupa’nın 12 ayrı şehrinde konserler vererek bağlamanın yurt dışında tanınmasını ve hak ettiği övgüyü almasını sağladı.
Sanatçı evli ve iki çocuk babasıdır.
Aşkın Nur Yengi
Aşkın Nur Yengi, (d. 3 Temmuz 1970,[1] İstanbul), Türk şarkıcı ve oyuncu.
İlköğrenimini Erenköy İlköğretim Okulu'nda tamamlayan sanatçı İstanbul doğumlu olup ortaokul öğrenimine Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı'nda çello öğrencisi olarak başlamış, 11 yıllık öğrenim sürecinden sonra mezun olmuştur.
Ortaöğrenimine devam ettiği sıralarda 1981 yılında Onno Tunç orkestrasında Sezen Aksu'nun vokalisti olarak çalışmaya başladı. 1987 yılında Harun Kolçak'la birlikte Grup Periyod adıyla "Güzel Şeyler Söyle" adlı şarkıyla Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye Finalleri'ne katıldı. Aynı yıl Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması'nda "Yeniden" ve 1988 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "Portakal Çiçeği", sonraki yıl Çeşme Müzik Festivali'nde "Artık Hiç Ağlama" adlı şarkılarla uluslararası platformlarda birincilik ödülleri kazandı.
1990 yılında yayınlana Sevgiliye adlı ilk abümü ile beğeni toplayıp büyük satış rakamlarına ulaşarak[3] 90'ların ilk başarılı şarkıcısı olarak adını duyurdu. Sonraki yıllarda çıkardığı albümlerinin tanıtımı için yurt dışında birçok ülkeye turneye çıktı. Malta ve Birleşik Krallık'ta albümünde yer verdiği şarkıları için müzik klipleri çekti. 2007 yılında ise Sevgiliye, Hesap Ver, Sıramı Bekliyorum ve Karaçiceğim albümlerinden seçilmiş 13 şarkılık toplama albümü Aşk'ın Şarkıları'nı yayınlandı.
Müzik albümlerinin yanı sıra değişik projelerde de yer alan sanatçı 1980'li yıllardan bu yana birçok reklam müziği seslendirdi. 1994 yılında Kurtuluş adlı televizyon dizisinde Atatürk'ün akrabası Fikriye Hanım'ı canlandırdı ve jenerik müziğini yorumladı. 2001 yılında Levent Kırca ve ekibiyle birlikte "Kadıncıklar" adlı oyunda tiyatro sahnesiyle tanıştı. Aynı yıl yine Levent Kırca ve ekibiyle birlikte Olacak O Kadar adlı güldürü programında rol aldı ve programın müzik direktörlüğünü üstlendi. Cesur Kuşku ve Bayanlar Baylar adlı dizilerde rol alan Yengi, Zeki Alasya ve Mehmet Ali Erbil gibi oyuncularla birlikte Ömerçip filminde rol aldı. Bir dönem Rafet El Roman'la konserler verdi.
Sezen Aksu'nun büyük desteğini alan şarkıcı çok başarılı olmuştur. "Ayrılmam" adlı şarkısı Levent Yüksel ve Kargo tarafından yakın tarihte yeniden yorumlanmış fakat ikisi de orijinal kaydın başarısını elde edememiştir.[kaynak belirtilmeli] Yine Aşkın Nur Yengi TRT için hazırlanan Türkiye'nin ilk halk oyunu yarışması Altın Adımlar Halk Oyunları Yarışması'nın jüri üyeliğini Müjde Ar, Ahmet Demirbağ ve Yavuz Bingöl ile birlikte yaptı.
Özel hayatı
Aşkın Nur Yengi, Haluk Bilginer'le 2006 da evlendi ve bir kız çocuğu annesidir. 2012 yılında çift boşanma kararı almış ve tek celsede boşanmıştır
Albümleri
Yayın Albüm Yapımcı Satış rakamı
Nisan 1990 Sevgiliye Fono Müzik
9 Ocak 1992 Hesap Ver Emre Plak
15 Temmuz 1993 Sıramı Bekliyorum
12 Aralık 1994 Karaçiçeğim
6 Haziran 1997 Haberci
17 Haziran 1999 Aşk Kazası
19 Eylül 2000 Peşindeyim
5 Nisan 2002 Aşkın Nur Yengi
12 Ekim 2004 Yasemin Yağmurları Marşandiz
6 Kasım 2007 Aşk'ın Şarkıları Emre Plak
5 Ocak 2011 Gözümün Bebeği
8 Kasım 2016 Aşk'tan Olsa Gerek Sony/Columbia
Ödülleri 1987 - Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması
1988 - Altın Portakal Film Festivali
1989 - Çeşme Müzik Festivali
Asu Maralman
Asu Maralman 20 Şubat 1948 Bakırköy, İstanbul
Asu Maralman Gerçek adıyla Silvie Bursalıoğlu 20 Şubat 1948 de Ermeni asıllı Türk vatandaşı Müzik aşığı bir soprano olan annesi Mersedes Bursalıoğlu’nun ikinci kızı ve üçüncü çocuğu olarak Bakırköy, i terzi olan babasının adı İstapan Bursalıoğlu’dur. 70’li yılların başında “Şimdi Sen Varsın Dünyamda” plağıyla ünlenen (gerçek adı Azad Bursalıoğlu olan)“Nonna Bella’nın” kız kardeşidir. Asu Maralman’ın çocukluğu Bakırköy ve Üsküdar’da geçmiştir. 5 yaşında evde piyano ve şan eğitimi ile müziğe başladı. Annesi, Silvia’nın operada söylemesini ve piyano virtüözü olmasını istiyordu. 14 yaşına geldiğinde Jirayr Çarkçı ve jirayr Aslanyan’dan şan ve solfej dersleri almaya başladı. Derslerdeki başarısının ardından 15 yaşındayken ‘leblebici horhor’ adlı operette ustalarının da yardımıyla önemli bir rol elde etmiştir.Liseyi İtalyan Ticaret Lisesi’nde okudu. O yıllarda okurken gizli olarak çeşitli düğün salonlarında sahne çalışmaları yapar. 1961 yılında Caddebostan gazinosu’nda düzenlenen Ses Yarışması’nda fransızca olarak seslendirdiği “siyah orfe” filminin müziğiyle tüm jüriyi etkileyerek birinci oldu ve ablası gibi kendini müzik dünyasının içinde buldu.
1966 yılında Uğurtan Günal orkeayan Asu Maralman profesyonel olarak bu dünyaya ilk adımını atmıştır. orkestranın erkek solisti Orhan Şevki’dir. bir yıl sonra, 1967’de eylül ayında evleneceği ve 12 yıl evli kalacağı Orhan Şevki ile bu sayede tanışmıştır
1968 yılına kadar yaptığı sahne çalışmalarında ablasına vokalistlik yapan Silvia da onun soyadını kullanmayı tercih etti ve Silvia Bella adıyla sahnelere çıktı. 1967 yılında Orhan Şevki ile evlenir ve kendi orkestralarında çalışmaya başlar ve çift çalışmak için adana’ya yerleşir. 9 aylık bir süreden sonra o yıllarda çok popüler olan ve diğer salonlarında şenay, Ümit Aksu, Ayten Alpman ve Şerif Yüzbaşıoğlu gibi isimlerin çalıştığı hilton’dan aldıkları teklif üzerine yeniden İstanbul’a yerleşmişlerdir. Asu Maralman ve eşi Orhan Şevki; Orkestrası ile uzun süre Hilton Oteli’nde program yaparlar.
İlk plağı olan “Bir Görsem Ölmeden – Nerdesin” 1971 yılında Diskotür firmasından yayınlandı. Profesyonel olarak ilk defa 1973 yılında Zeki Müren desteğiyle Erenköy Lalezar Gazinosu’nda sahneye çıktı. 1974 yılında ‘Bir Ayrılık, Bir Yoksulluk, Bir Ölüm’ adlı parça ile 1. Toplu İğne Beste Yarışmasında finale kaldı ama dereceye giremedi. 1977 yılında sözlerini Bülent Pozam’ın yazdığı Selmi Andak bestesi “Bal Gibi Olur” 45liği ile en büyük çıkışını yaptı. Bu çıkışın arkasından gelen “Sabah Ola Hayrola” ve “Şarkılar Yazdım” 45’likleri ile başarısını devam ettirdi.
Asu Maralman, 1976 yılında Erenköy Lalezar gazinosunda Zeki Müren‘in kadrosunda sahneye çıkar.
Bir ara iş ilişkileri sayesinde tanıştıkları Fransız şarkıcı Hugues Aufray’ın davetiyle 1973 !ün Ekim ayında Paris’e yerleşen Orhan Şevki ve Asu Maralman kısa bir süre sonra tutunamayıp türkiye’ye dönmüşlerdir.
1974 yılında plakçısının isteği üzerine, kendisine Türkçe bir isim bulmasını istemesi üzerine, o dönem yakın arkadaşı olan yazar Ferid Edgü oturdu ve Silvia için çeşitli isimler çıkardı. Silvia içlerinden en çok Asu’yu ve Maral’ı beğendi ve plakçısına “Benim ismim Asu Maral olsun,” dedi. Plakçısı da “Asu Maral havada kalıyor, sonuna man ekleyelim Asu Maralman olsun,” deyince 26 yıl Silvia olarak yaşadıktan sonra «Asu Maralman» adı ile sahneye çıkmaya başlar.
Asu Maralman’ın müzik hayatı boyunca seslendirdiği 40 parçanın en az 10 tanesi hit oldu. Recep İki Kaşın Arası, Kimine Hay Hay Kimine Vay Vay, Bana Güzel Bir Şey Söyle, Sigaramın Dumanı, Kıbrıs Çıkartmaları’nda çalan Hudey Hudey, gibi çok ünlü şarkılara imza attı. En büyük çıkışı da “Bal Gibi Olur” adlı parçasıyla yaptı.
1980 yılında kendisinin finanse ettiği, ilk ve tek LP’si olan “Bağrı Yanık Dostlara” yayınlandı. 1983 yılında gazinolarda ve gece kulüplerinde yaptığı sahne çalışmalarını bıraktı. 1987 ve 1988 yıllarında Amerika ve Kanada’da sahne çalışmalarında bulundu. 1989 yılından itibaren 1994 yılının sonuna kadar Güney’de ve Ege’de turistik tesislerde on iki dilden şarkılar söylediği programlara başladı. Bu sırada 1989 da Bodrum’da çalışırken müzisyen Mehmet Oylumlu ile tanışır.
1990 yılında Mehmet Oylumlu ile ikinci evliliğini yaptı. 1992 Erzincan depreminden sonra eşiyle birlikte Alanya’ya yerleşti. İki yıl Alanya’da yaşadıktan sonra 1994 yılında boşandı.Tekrar İstanbul’a yerleşti. Eşiyle ayrılık safhasında lenf kanserine yakalandı. İlk ameliyatını Fransa’da oldu, metastaz yapınca Hacettepe’de ikinci ameliyatını geçirdi. Ve kanseri yendi.
Eski arkadaşlarıyla birlikte “Sayın Bayanlar Baylar” adlı müzikli bir gösteride yer aldı.
2000 yılında Ada Müzik tarafından Eski 45’likler projesi dahilinde 45’liklerinden derlenen şarkılardan oluşan “BEST OF” albümü yayınlanmıştır.
Asu Maralman; 2006’da çekilmeye başlayan ve başrollerini (Oğuz Karaman rolüyle) Emre Kınay ve (Eda Aydeniz rolüyle) İclal Aydın’ın oynadığı “İki Aile isimli” TV Dizisinde Safiye rolünü oynamıştır. Dizinin jenerik müziği de ‘Olur Olur Bal Gibi Olur’ şarkısıydı.
2011 yılında yönetmen Tolga Örnek ; yönetmenliğini yaptığı “Kaybedenler Kulübü” adlı filmde; Sözlerini Zihni Küçümen’in yazdığı, müziğini Selmi Andak’ın yaptığı Asu Maralmanın, bundan tam 32 yıl önce “Bağrı Yanık Dostlara” adlı albümünde söylediği “Merhaba” adlı şarkıyı kullandı.
Evlilikleri :
- evliliği : Eylül 1967 yılında Orhan Şevki ile evlendi. 12 yıl evli kaldılar ve 1979 da boşandılar.
- evliliği : 1990 yılında Mehmet Oylumlu ile ikinci evliliğini yaptı. Daha sonra 1994 de boşandılar.
- evliliği : 2008 yılında İngiltere’de bir abisinin çok yakın arkadaşıTürk ile evlendi. Eşinin gündeme gelmek istememesinden dolayı ismini vermiyor
Arif Susam
Arif Susam
Elazığ doğumlu olan Arif Susam İstanbul konservatuarı klasik batı müziği bölümünde yatılı olarak sekiz yıl öğrenim gördü. Piyano, sibemol klarnet, alto saksafon, tenor saksafon sanatçının çaldığı enstrümanlardır.
1977 yılında askerliğini Yeniköy Kalender Orduevi' nde orkestra şefi olarak yaptı. Askerden önce çeşitli orkestralarda nefesli ve klavyeli enstrümanlar çaldı.
Arif Susam' ın Çalışmaları :
Füsun Önal, Ersan Erdura, Esin Engin, Ertan Anapa, Nurhan Damcıoğlu gibi sanatçılara eşlik etti. 1984 yılında " Efsane Aşk " adlı albüm sanatçının ilk albümüdür.
Bu güne kadar 16 albümü çıkan sanatçı 4 sinema ve video filminde başrol oynadı. En çok satan albümü 1984 yılında '' Yıldönümü '' bir milyon beşyüzbin rakamına ulaştı. Aynı zamanda bu albüm sayesinde Arif Susam tüm Türkiye ve yeryüzünde yaşayan tüm gurbetçilerimiz tanımış oldu.
1982 yılında Tarabya' da tek başına piyanosuyla programlara başladı ve Köşen Restaurant' ta bir fiil 14 yıl program yaptı. 1980 yılında evlendi ve 2 erkek çocuk sahibi. En sevdiði spor futbol olan sanatçı koyu bir Galatasaray taraftarı.