besteciler
Kerem Güney
Kerem Güney (26 Eylül 1939, İstanbul / 16 Kasım 2012, Bodrum)
Gerçek adıyla Yavuz Örten, Türk müzisyen. Aldırma Gönül, Elveda Meyhaneci, Yarım Kalan Aşk gibi şarkıları bestelemişir.
İlk plağını 1969 yılında çıkaran Kerem Güney 1978’de Edip Akbayram'ın seslendirdiği "Aldırma Gönül"le tanınmıştı. Muğla'nın Bodrum İlçesi'ne bağlı Akyarlar Köyü'nde yaşayan şarkıcı ve besteci Kerem Güney 16 Kasım 2012'de 73 yaşındayken kalp yetmezliği nedeniyle Bodrum'da hayatını kaybetti. Güney'in cenazesi 17 Kasım'da Bodrum'da Fener Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.
26 Eylül 1939 tarihinde İstanbul’da Yavuz Örten adıyla dünyaya geldi. Altı yaşındayken bir terzi olan babasının yanında çıraklık yapmaya başladı. Babasının bütün arkadaşları müzisyendi ve daha o yaşlarda kulağı müzikle dolmaya başladı. İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi’den mezun olduktan sonra birkaç yıl gazetecilik yaptı. 1961'de bir şiir kitabı yayımladı. ‘Ağustosta Aşk Var’ isimli şiir kitabını çıkardığı 20’li yaşlarını ‘Sartre etkisinde asi bir genç’ olarak tanımlıyordu. 1962 yılında 'Bunaltı' adlı bir dergi çıkardı. Bu dergide asıl adı Yavuz Örten'den türetilmiş Yörten mahlasını kullanıyordu ve 'Asi gençlik lideri ve fikirsel öncü gençliğinin sesi' olarak ün yaptı. Sigortacılık ve spikerlik gibi işlerin arasında onbeş fotoroman ve iki sinema filminde de oynadı.
1951'den beri amatör olarak ilgilendiği müziğe, 1969'da profesyonel olarak devam etti. Bu yıl ilk 45'lik plâğı çıktı. Plâğın ön yüzünde "Sev Desen Sevemem ki", arka yüzünde de "Aşk İnsanı Ağlatır" şarkıları yer alıyordu. 1969 yılında 30 yaşında artık plâk doldurmaya başladığında ismini değiştirip ‘Kerem Gibi’nin Kerem’ini, Yılmaz Güney’in Güney’ini ödünç aldı ve adını "Kerem Güney" yaptı, bu ad "Sartre etkisinde genç" düşüncesine daha uygundu. ‘Nokta Noktam’ adlı plâğı ile ilk altın plâk ödülünü aldı. Kendi plâk şirketi "Elif Plâk" ve buna paralel olarak çalışan "Elif Reklâm" şirketlerini kurdu. Endüstri krize girince şirketlerini kapatıp serbest çalışmaya başladı. Sabahattin Ali, Nazım Hikmet, Bülent Ecevit ve Enver Gökçe'in dizelerini de besteledi. ‘Aldırma Gönül’ Sabahattin Ali'nin, ‘Kıymayın Efendiler’ ise Nazım Hikmetin şiirinden şarkı haline getirilmişti. Bu besteler yüze yakın yorumcu tarafından seslendirildi, plâk yapıldı ama ortada bir telif hakları yasası olmadığı için bunlardan eline hiçbir şey geçmedi. Aldırma Gönül, Elveda Meyhaneci (1972, sözleri Hikmet Münir Ebcioğlu'na ait), Yarım Kalan Aşk gibi besteleriyle meşhur olan Güney, bir gazeteciye verdiği röportajda, bestemin adı "Aldırma Gönül" yerine Never Mind My Heart’ olsaydı.. Şimdi Galapagos Adaları’nda keyif çatıyordum..’ demişti..
2000'li yıllarda Bodrum'a yerleşti. Uzun süredir Bodrum'un Akyarlar Köyü'nde yaşayan şarkıcı ve besteci Kerem Güney 16 Kasım 2012'de 73 yaşındayken kalp yetmezliği nedeniyle Bodrum'da hayatını kaybetti. Güney'in cenazesi 17 Kasım'da Bodrum'da Fener Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.
45'lik plâkları
1969 - Sev Desen Sevemem ki / Aşk İnsanı Ağlatır (ilk plâğı)
1969 - Katil / Aklın Para Fikrin Para
1969 - Nokta Noktam / Küskünüm Her Şeye (ilk "altın plâk" ödülü)
1970 - Tapıyorum Sana/ Uzat Serçe Parmağını
1970 - Yarım Kalan Aşk/ Yalnızım
1970 - Kader/ Ateş Düştüğü Yeri Yakar
1970 - Suçum Sevmek mi/ Vur Patlasın Çal Oynasın
1971 - Artık Ne Yaz Ne de Güzsün/ Ellerini Tuttuğum An
1971 - Bir Çıkar Yol Bulalım/ Sevenler Kavuşurmuş
1971 - Kader Unuttu Beni/ Sevenler Halden Anlar
1971 - Aşkla Başım Hoş Değil/ İnsanlık Bende Kalsın
1972 - Nokta Noktam- Kader- Elveda Meyhaneci/ Yarım Kalan Aşk/ Hepsi Boş Hepsi Yalan
1972 - Yalnızlara Gönül Açan Gözyaşı
1972 - Dumanlı Meyhaneler/ Hayat Yolu
1972 - Aşkı Dertten Sayanım/ Sevenlerin Kaderi
1972 - Aldatmak Hüner Olmuş/ Kadeh Senle Dolunca
1972 - Anlatamıyorum/ Dert de Mesut Ediyor
1972 - Maziyi Unutmadım/ Hiç Teselli Buldun mu
1972 - Merhaba Meyhaneci/ Benim Gibi Seveni Bir Daha Zor Bulursun
1972 - Bir Rakımı İçmez misin/ Açılsa Gönül Kapın
1972 - Ben/ Kadehimden Öğren
1973 - İntizar/ Ağlıyorum
1973 - Sevmiyorsan Çekileyim Yolundan/ Gözlerimde Yağmursan
1974 - Senin İçin Yaşarım/ Gündüz Demem Gece Demem
1975 - Mavi Gözlü Dev/ Merdiven
1976 - Kerem Gibi/ Aldırma Gönül Aldırma
1977 - Kıymayın Efendiler/ Bu Memleket Bizim
Kenan Temiz
Kenan Temiz (1946 / 1993)
1946 yılında Diyarbakır’da doğdu.Babası Temiz Ekmek Fabrikası’nın sahibiydi.
Ali Emiri Ortaokulu ikinci sınıfta iken ayrılmak zorunda kaldı.Ailesinin karşı
olmasına rağmen müzik çalışmalarını sürdürdü.Çok güzel bir sese sahip
olan Kenan Temiz, kasetleri çok satan sanatçılar arasında yer aldı.Çok iyi bir
Diyarbakır Spor taraftarı olan Kenan Temiz, 47 yaşında İstanbul’da vefat etti.
Kazım Koyuncu
Kazım Koyuncu (7 Kasım 1971 / 25 Haziran 2005)
Artvin'in Hopa ilçesinde, 7 Kasım 1971 tarihinde doğdu. Resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972'dir. Müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başladı. Çocukluğu, "üstadım" dediği, "Kemençeci Yaşar" lakabı ile tanınan Yaşar Turna'nın yanında türkü dinleyerek geçti. İstanbul'a üniversite eğitimi için geldikten sonra müzikle yoğun olarak uğraşmaya başladı. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazandı, bilahare ayrıldı. 20 yaşında iken, 1992'de Ali Elver’le "Dinmeyen" adlı özgün müzik grubunu kurdu ve profesyonel müzik yapmaya başladı.
1993’te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe ( Denizin Çocukları) adlı rock müzik grubunu kurdu. 1995'te Va Mişkunan (Bilmiyoruz), 1998'de de İgzas (Gidiyor) adlı albümleri yapan grup, sınırlı sayıda (yalnızca 130 adet) basılmış bir konser albümü (Bruxel Live) çıkardıktan sonra 1999 yılında dağıldı.
Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etti ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer aldı. 2001’de Viya adlı ilk solo albümünü çıkardı. Daha sonra Kanal D televizyonunda yayınlanan ve çok sevilen Gülbeyaz adlı dizinin hem müziklerini yaptı, hem de dizinin bazı bölümlerinde oyuncu olarak görev aldı ve bundan sonra yurt çapında tanınmaya başlandı. Daha sonra da Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyon dizisinin müziklerini hazırladı.
Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yaptı. Nisan 2004'te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde ile yoluna devam etti.
2004'ün sonlarında akciğer kanseri (Bir çeşit testis kanseri olan tümör akciğerinde bulunduğundan akciğer kanseri etkisi yaratmıştır) teşhisi konuldu ve tedavi görmeye başladı. 25 Haziran 2005'de, 34 yaşında, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Kazancı Bedih Yoluk
Kazancı Bedih Yoluk (d. 1 Ocak 1929, Şanlıurfa - ö. 20 Ocak 2004, Şanlıurfa)
Şanlıurfalı gazelhan, sıra gecesi geleneğinin önemli ustalarındandır.
Bedih ailenin tek erkek çocuğuydu. Belediye memurluğunun ardından yaptığı kazancılık mesleği nedeniyle bu lakapla tanınır. Çocukluğundan itibaren müzikle ilgilendi, cümbüş, ud ve tanbur çalmayı öğrendi, yöredeki sıra gecelerine katılarak sanatını geliştirdi. 2000'in üzerinde kaset yaptı. Sesinin ve yorumunun taklit edilememesiyle adını duyurdu. Kendine has bir hali ve üslubu olan Kazancı Bedih, bundan dolayı yörede "pir" diye çağrılıyordu.
Türk halkı ve medya Şanlıurfa'daki sıra geceleri geleneğini onunla keşfetmiştir. Küçük yaşlardan itibaren sıra gecelerine katılan Bedih Şanlıurfa yöresinde bu gecelere çağrılan en önemli isimlerden birisiydi. 1993 yılında İbrahim Tatlıses'in sunduğu İbo Show isimli televizyon programında görüldü. Burada Fuzuli'nin "Öyle sermestem ki idrak etmezem dünya nedir" diye başlayan sözleri ustaya yeni kapılar açacaktı. Fakat bunu kendisi hiç istemiyordu. Çünkü buna sebep bu tür ortamlardaki yozlaşmaydı. Bedih ise daha sessiz ve sakin bir hayatı seviyordu. Kahvehanelere gitmezdi ve sıra gecelerine katılmayı çok seviyordu. Katıldığı gecelerde çoğunlukla para almıyordu. İbrahim Tatlıses'in programına katıldıktan sonra tekrar ekranlara çıkması için yoğun istek alan sanatçı, iki ay kadar sonra programa tekrar katıldı.
Televizyona çıkması onun daha fazla tanınmasına yol açtı. 1996'da bu defa Yavuz Turgul'un yönettiği başrollerini Şener Şen ve Uğur Yücel'in paylaştığı Eşkıya filminde "Nice bu hasreti dildar ile giryan olayım, yanayım aşkınla büryan olayım" dizeleri ile gündeme geldi. Savaş Ay'ın sunduğu bir programda "Hafızamda binlerce parçalık arşivim var. Onları birileri derlese, kayıt altına alsa, hep Hülya Avşar'a İbo Showlara çıkıyorum. Böylemi olmalıydı?" demiştir. İbrahim Tatlıses'in bir programı öncesinde ise Ahmet Kaya ile aynı ortamda bulunan ancak kendisini tanımayan Bedih'e Tatlıses, Ahmet Kaya için onu programa çıkartacağını ve tanıyıp, tanımadığını, kendisini nasıl bulduğunu sorduğunda Bedih; "Oğlum bu saç, sakal ne? Biraz kessene" demiş ve oğlu Ahmet Kaya'nın stilinin böyle olduğunu ve tanınmış bir sanatçı olduğunu kendisine söylediğinde Bedih şaşırmıştır.
Yine bu sıralarda televizyonlara neden bu kadar az çıktığını soran bir basın mensubuna "Memlekette rakı kalmaz" esprisi yapmıştır. 2003 yılı Eylül ayında 76 yaşındayken bakırcılar çarşısındaki mesleğine geri dönme kararı aldı. Bu kararın ardındaki asıl sebep bu alandaki yozlaşma olduğu kadar, devlet tarafından sahip çıkılmama ve bir tür yalnız bırakılma refleksi oldu.
Kazancı Bedih ve eşi, 20 Ocak 2004'te Şanlıurfa'daki evde uyudukları esnada, katalitik sobadan sızan gazdan zehirlenerek hayatlarını kaybettiler. Cenazelerini oğulları Naci Yoluk ertesi gün saat 10.30 sıralarında eve girdiğinde bulmuştur. Sanatçının Mahsun Kırmızıgül ile birlikte düet yaptığı Nemrut'un Kızı adlı parçaya ölümünden sonra klip çekilmiştir.
Kayahan Açar
Kayahan Açar (d. 29 Mart 1949, İzmir - ö. 3 Nisan 2015, İstanbul), Türk pop şarkıcısı, besteci ve söz yazarı.
Çocukluk ve gençlik yıllarına Ankara'da geçirdi. Daha sonraları İstanbul’a yerleşti. İstanbul'dan sonra uzun süre Balıkesir-Gömeç’teki İnta Sevgi Köyü’nde Geceler Caddesi ve Mavilim Caddesi’nin kesiştiği Hülyam Çıkmazı’nda yaşadı. Bu köydeki bütün cadde ve sokaklar, Kayahan’ın şarkılarının isimlerinden oluşmaktadır. Şu anda ise kızının eğitiminden dolayı İstanbul'da yaşamaktadır.
Şimdiye kadar üç kırkbeşlik, bir uzunçalar (longplay), onbir kaset ve CD’si müzik arşivlerindeki yerini aldı. İlk olarak Nilüfer’e verdiği güzel şarkılarla ismini duyurmaya başladı. Nilüfer’in de yorumladığı “Geceler”, “Kar Taneleri”, “Esmer Günler” gibi şarkılar klasik haline geldi.
3 Haziran 1991 tarihinde çıkarttığı “Yemin Ettim” adlı albümüyle satış rekoru kıran Kayahan, “Yolu sevgiden geçen herkesle bir gün bir yerde buluşuruz” sloganıyla tanındı. Çocuklar için de şarkılar yazan Kayahan ayrıca televizyon için çocuk programı da yaptı. Ardından 30 Nisan 1992'de "Odalarda Işıksızım" albümünü çıkardı.
Mart 1993'te Raks Müzik etiketli “Son Şarkılarım” adını verdiği albümünde yine kendisine ait on şarkı yer aldı. Düzenlemeleri Erdal Kızılçay’ın yaptığı albümde İskender Paydaş, Hakan Kurşun gibi genç ve yetenekli isimler çalıştı. “Sarı Şekerim”, “Vazgeçmem”, “Aman”, “Kardeşiz Senle” gibi şarkıların öne çıktığı albüm yüksek bir satış grafiği yakaladı.
Kayahan, iki yıl sonra, 1995 yılının Ocak ayının son günlerinde “Benim Penceremden” adlı albümüyle müzik yolculuğunu sürdürdü. Bu albümün sloganı “Sevenleri ayırmayın, sevenler ayrılmayın” oldu. Çıkış parçası “Ben Anadolu Çocuğuyum” da kültüren erozyon karşısındaki tepkisini dile getirdi. “Allah’ım Neydi Günahım” ise pek çok sanatçı tarafından icra edilerek büyük başarı sağladı. Bu albümle birlikte Demet Sağıroğlu’nun ardından müzik dünyasını yeni bir yetenekle tanıştırdı. Bu genç yetenek, 1999’da hayatını birleştireceği İpek Tüter’di.
Kayahan, 1996 yılının Temmuz ayında “Canımın Yaprakları” adlı çalışmasını da “Allah kimseyi sevgisiz bırakmasın” sloganıyla piyasaya sundu. Bir insanın sevgiyi, aşkı yitirdiği anda herşeyini kaybetmiş olacağını belirten Kayahan, “Sevgisiz hiçbir şey yapılmaz. Herşeyin başı sevgidir” sözleriyle “sevgi” kavramına verdiği önemi dilegetirdi. Erdal Kızılçay, İskender Paydaş ve Tamer Çıray üçlüsünün düzenlemelerini yaptığı albümde sekiz parçaya yer verildi. Bütün albüm kendi evinin stüdyosunda low-fi teknoloji kullanılarak hazırlandı. Sekiz parçasını da art arda konser atmosferinde kaydetti ve kliplerinde konserlerinden yapılan çekimler kullanıldı.
Kayahan, ertesi yıl “Emrin Olur” adlı çalışmasını çıkardı. Albümün mutfağında önceki çalışmalarındaki isimler yer almakla birlikte düzenlemeleri Tamer Çıray ve kendisi yaptı.
1999 yılının Nisan ayında dokuzuncu albümü “Beni Azad Et” müzik marketlerde yerini aldı. Dokuz şarkının yer aldığı çalışmada, “Beni Azad Et”, “Yine Şişe Bitecek”, “Her Yerde Aynı” gibi hit parçalardan oluştu. Yılın büyük bölümünü geçirdiği Gömeç’e olan bağını ise “Gömeç” adlı şarkısında notalara döktü.
26 Kasım 2000 tarihinde “Gönül Sayfam”'ı piyasaya çıkaran Kayahan, albümünde “Sevdaya Mahsus”, “Kağıttan Kayıklarla”, “Söz Güzelim” gibi duygusal parçaların yanı sıra “Ölmem mi Lazım”, “Aman Beni Unutma”, “Tek Delikli Kaval”, 17 Ağustos deprem felaketi için yazdığı “17 Ağustos”, kızı Aslı Gönül için bestelediği “Ninni” gibi şarkılar yer aldı. Kayahan 17 Aralık 2002 tarihinde ise “Ne Oldu Can” albümünü müzikseverlerin beğenisine sundu. Albümde “Ne Oldu Can”, “Bir Aşk Hikayesi”, “Onsuz Olmuyor” parçaları uzun bir süre dillerden düşmeyen parçalar oldu. Satış rekorları kıran Kayahan’ın bu albümünde ise meslektaşı Barış Manço için yazdığı “Bugün Aslında Bayram” parçası ile müziğe, sanatçılara sahip çıkmanın önemini birkez daha vurgulamış oldu.
Sanatçının ilk büyük ödülü 1986 yılında katıldığı uluslararası Akdeniz Müzik Yarışması’nda “Geceler” adlı şarkısıyla kazandığı “Altın Portakal” oldu. 1990 yılında Eurovision Şarkı Yarışması’nda “Gözlerinin Hapsindeyim” adlı şarkısıyla Türkiye’yi temsil etti. Son onbeş yılda tüm medya kuruluşları tarafından her yıl besteci, söz yazarı ve yorumcu olmak üzere konulan üç daldaki ödüllerin hepsine layık görüldü. 2003 yılında Altın Kelebek Onur ödülü ve “Ne Oldu Can” albümün satış başarısı için Müyap ödülü aldı. 2005 yılında "Kelebeğin Şansı" ve 15 Mart 2007 tarihinde ise "Biriciğime" isimli albümleri çıkardı.
Yurtiçinde ve yurtdışına pek çok konser veren Kayahan, 1992 yılında 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Ankara Kızılay Meydanı'nda yüzaltmış bini aşkın izleyiciye verdiği konserle tarihe geçti. Doğa-çevre konusundaki duyarlılığı ile de tanınan Kayahan, insanların bu konulara olan ilgisini arttırmak amacıyla pek çok yardım konseri vermekte, gönüllü olarak çalışmalara katılmaktaydı.
Hastalığı
İlk kez 1990 yılında yumuşak doku kanserine yakalana Kayahan, 2005 yılında 2. kez aynı kansere yakalandı, 2014 yılında 3. kez hastalığı tekrar eden Kayahan, kanser tedavisi görmekteydi. Kanser teşhisiyle 1990 yılında karşılaştığında “Yemin Ettim”i yazdığını belirterek,
“ “Yaşanacak günümüz varmış. Ölüm bir ceza değildir, ben öyle düşünüyorum. Devlet hastanesine gittim, Çapa’da tedavi oldum. Söylediklerine göre 6 ay ömrüm kalmıştı. Şu anda onların verdiği sürenin üstünden 21 sene geçti. 10 sene önce tekrar etti, yine tedavi gördüm. ”
demişti.
Ölümü
03.04.2015 tarihinde yumuşak deri kanseri nedeniyle tedavi gördüğü Acıbadem Hastanesi'nde vefat etmiştir.
Evlilikleri
1.evliliği. 1973 yılında Nur Hanım’la evlendi, 24 yıl evlilikten sonra boşandı . Birinci evliliğinden Beste (d.1975)adında bir kızı var.
2.evliliği: 1990 yılında Lale Açar ile evlendi, 1996 yılında boşandı.
3.evliliği: 1999 yılında İpek Tüter (d.1976) ile evlendi. Ağustos 2000 doğumlu Aslı Gönül adında bir çocukları var.
Diskografi
45'lik ve teklileri
Neden Olmasın & İstanbul Hatırası (1978)
Bekle Gülüm & Ateş (1980)
Canım Sıkılıyor Canım & Bu Gece Sen Daha Güzelsin (1981)
365 Gün Hayatımın Tamamısın (2011)
Mevsim Hala Sen (2013)
Albümler[değiştir | kaynağı değiştir]
Canım Sıkılıyor Canım (1981) (Uzunçalar)
Merhaba Çocuklar (1987)
Benim Şarkılarım (1988)
Benim Şarkılarım 2 Siyah Işıklar (1989)
Yemin Ettim (1991)
Odalarda Işıksızım (1992)
Son Şarkılarım (1993)
Benim Penceremden (1995)
Canımın Yaprakları (1996)
Emrin Olur (1997)
Beni Azad Et (1999)
Gönül Sayfam (2000)
Ne Oldu Can? (2002)
Kelebeğin Şansı (2004)
Biriciğim'e (2007)
365 gün (2012) (Tekli)
Mevsim Hala Sen (2013) (Tekli)
Kayahan En İyileri No.1 (2014)
Kamil Sönmez
Kamil Sönmez (1947 / 20 Aralık 2012)
1947 yılında Ordu’nun Perşembe ilçesinde doğmuştur. Asıl adı Kamil Sönmer’dir. İlköğretimini Giresun’da tamamladı. Ankara Devlet Konservatuarı Opera-Şan bölümünü bitirdi.
1966 yılında başladığı askerliğini 1968 yılında bitirdikten sonra Avni Dilligil Tiyatrosu’nda profesyonel tiyatro oyunculuğuna başladı. Ankara Sahnesi ve Ankara Kardeş Oyuncular Tiyatrosu’nda tiyatro oyunculuğuna devam etti.
İlk plağı olan Hekimoğlu ile şarkıcılığa başladı. Sonra halk türküleri sınavını kazanarak radyoya girdi. Karadeniz türkülerinin en önemli sanatçılarından biri oldu. Bu sırada sinema filmlerinde rol aldı.
1996 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Devlet Türk Halk Müziği korosunda sDevlet Sanatçısı unvanını aldı.
Kamil Sönmez, Nilgün Sönmez ile evlidir.
Kamil Sönmez, 2009 yılından beri diyaliz tedavisi görmekte iken 3 aralık 2012 tarihinde geçirdiği bir beyin kanaması sebebiyle Başkent Üniversitesi hastanesinde yoğun bakıma alındı. Bir süre tedavisi devam eden Kamil Sönmez 65 yaşında 20 Aralık 2012 tarihinde hayatını kaybetti.
Sinema Filmleri :
1979 – Düşman
1980 – Eşek Şakası
1981 – Deli Kan
1981 – Bizim Sokak
1984 – Sev Ölesiye
1985 – Cilalı İbo Beni Anneme Götür
1987 – Islak Sokak
1991 – Bir Kadın Düşmanı
2006 – Amerikalılar Karadeniz’de 2
2009 – Güneşi Gördüm
Yer Aldığı Dizler:
1993 – Bizim Mahalle
2000 – Tirvana
2002 – Kumsaldaki İzler
2002 – Kınalı Kar
2003 – Ölümsüz Aşk
2005 – Sensiz Olmuyor
2006 – Karagümrük Yanıyor
2006 – Sev Kardeşim
2007 – Komedi Dükkanı, (konuk oyuncu)
2008 – Aşkım Aşkım
2008 – Küçük Kadınlar
2009 – Hırçın Kız Kadife, (konuk oyuncu)
Albümleri :
Kamil Sönmez Karadeniz Disko Türküola 1113
1987 – Kamil Sonmez – Karadeniz Türküleri
Merhaba
Kadri Şençalar
Kadri Şençalar (d. 1912,Eyüp İstanbul - ö. 13 Ocak 1989,İstanbul)
Türk sanat müziği ve kanto yazarı, yorumcu, udi.
Kadri Şençalar 1912 yılında Eyüp’te doğdu. İttihat ve Terakki devrinde polis müdürü Azmi Bey’in emrinde çalışan Galata Köprüsü altındaki polis motorlarının amiri ve kaptan Veli Rauf Bey’in oğludur. Annesi Fatma Bahriye Hanım’dır.
Çocukluk yılları Tarabya’da geçen Şençalar, dokuz yaşındayken, bir Rum müzik hocasından ve Kemani Cemil Bey`den keman dersleri almıştır. Daha sonraları Bursa'da ud hocası olan Tevfik Bey`den nota ve usul dersleri alan sanatçı, İstanbul'un işgali nedeniyle ailesinin Bursa'ya yerleşmesinin ardından, keman ve ud çalarak ailesinin geçimine katkıda bulunmuş, Bursa Setbaşı Gazinosu`nda çalışırken keman üstadı Bülbülî Salih Bey`le tanışması, hayatında ud'a yönelme noktası olmuştur. Soyadı kanununun çıkmasıyla dinleyicileri tarafından 'Şençalar' soyadına uygun görülerek bu soyadını alması sağlanmıştır.
Yusuf Nalkesen, Abdullah Yüce, Zeki Müren, Neşet Ertaş gibi birçok ünlü ismin yetişmesine büyük katkıları olan Kadri Şençalar, kardeşlerinin de müzikle içiçe yetişmesinde önemli rol oynamış, küçük kardeşi İsmail Şençalar'ın Türkiye'nin önemli kanun çalan sanatçıları arasına girmesini sağlamıştır.
Ailesiyle birlikte tekrar İstanbul'a yerleşen sanatçı, İstanbul Belediyesi konservatuvarında eğitim görmeye başlamış, Darülaceze'de uzun yıllar müzik öğretmenliği yapmış, Türkiye'de ilk kez Türk Musikî Dergisini çıkarıp yayınlamış, yine ilk kez Türk Musikîsi Mensupları Sendikasını kurmuş, ve ilk Ud Öğrenme Metodu kitapçığını yayınlamıştır. Şençalar Plak adında bir plak yapım şirketi kuran sanatçı, kendisine iş için başvuran Neşet Ertaş'ı burada tanıyıp, yetişmesinde büyük rol oynamıştır. 1950 ve 1960 yılları arasında Türkiye'de çevrilen birçok yerli filmin müziğini de bestelemiş olan Şençalar'ın TRT arşivlerinde halen yayımlanmamış 100 civarında bestesi bulunmaktadır.
İstanbul’da Feriköy mezarlığında Şençalar aile kabrinde yatmaktadır.
Besteleri
Sönmez artık yüreğimde yanan bu sonsuz ateş
Görmedim ömrümün asude geçen bir demini
Gezdiğim dikenli aşk yollarında
Neyleyim köşkü
Meşesiz dağlarda
Ah güzel İstanbul
Yeşil olur şu Konya'nın meramı
Kadir Sema
Kadir Sema (1941 / 1977)
1941yılında Şanlıurfa’da doğdu, 1977 yılında vefat etti. Babasının adı Abdullah, annesinin adı Emine’dir. Genç yaşta vefat etmiştir. Müziğe küçük yaşlarında başlamış ve Sıra ve Asbap gecelerinin aranan kişisi olmuştur. Türkü ve uzun havaları kendi yorumuyla okumuş ve çok sevilmiştir. Beş plak ve birçok mahalli kaset yapmıştır. ” Çok bekledim”, “Mecnunum ben mekânım oldu dağlar”, “Ayrılık uzun bitmez”, “Aşk kalbimde yer almış”, “Ahu gözlüm”, “Şeker ezdim dilde ben” okuduğu plaklardan birkaçıdır. Kasetlerinde Halk müziğinin güzel örnekleri yanında Arapça parçalar da okumuştur.
Kadir Bozdağ Sesigüzel
Kadir Bozdağ Sesigüzel (02.04.1941 / 14.06.2014 )
Kadir Bozdağ Sesigüzel Şanlı Urfa’nın Birecik ilçesinde her ne kadar doğum tarihi 02/04/1941 yazsada 1937 doğumludur çocukluğu yokluk içinde geçmiştir 5 kardeşten ortanca olandır yokluk yüzünden 12 yaşında abisi Hüseyin Bozdağ’la İstanbul’a gelmiş. en diplerde yokluğu iliklerine kadar yaşamıştır, Derken müziğe ilgi duymuş saz çalmayı öğrenmiş sahnelere çıkmıştır sayısız 45 likleri vardır 1960 lı yılların en ünlü isimleriyle turnelere çıkmış sahne almıştır 1967 yılında evlenmiş 3 çocuk babasıdır.çok iyi bir saz ustası çok iyi bir aile babasıdır. 1980 li yıllara kadar kasette çıkarmış müzik aşkıyla yaşamıştır sanatçı ruhlu çok duygusal bir insan olan Kadir Bozdağ Samatya SSK hastanesinde hayata gözlerini yummuştur 14/06/2014 .
Ölüm döşeğinde bile dostlarını unutmayan paraya şöhrete tapmayan adam gibi adamdı nur içinde yatsın.
Itri Buhurizade Mustafa
Itri Buhurizade Mustafa (d. 1640, İstanbul - ö. 1712). Türk bestekâr.
Asıl adı Mustafa , takma adı ise Itri'ydi . Çiçekçilik ve meyvecilikle uğraştığı için bu mahlası almış olduğu söylenir. Ustaları arasında Hâfız Post, Nasrullah Vakıf Halhali, Kasımpaşalı Koca Osman Efendi, Derviş Ömer Efendi gibi, 17. yüzyıl bestecileri vardır. Çağının kaynakları mevlevi olduğunu göstermektedir. Mevlevi mukabelesinde okunan bir Segah ayin bestelemiş olduğundan bu rivayetlerde haklılık payı olabileceği düşünülmektedir.
Hayatı boyunca birçok padişah ve devlet adamından himaye görmüş olup, bunlardan en önemlileri IV. Mehmet ve Gazi Giray Han'dır. Devlet adamlarına yakınlığı nedeniyle bir dönem esirciler kethüdalığı yapmış, sarayda da musiki dersleri vermiştir.
Eserleri
Itri'nin Neva Kâr'ı Klâsik Türk Musikisi repertuvarının en yetkin eseri olarak kabul edilmektedir. Makamsal geçkiler, ezgilerin zengin ve orjinalliği bu eseri bir baş yapıt haline getirmiştir. Kâr'ın sözleri ünlü İranlı şair Hafız-ı Şîrâzî'ye aittir.Yine Segâh Yürük Semaisi olan "Tûti-i mûcize-gûyem ne desem lâf değil" çok bilinen ve seslendirilen bir eserdir. Eserin güftesi Nefî'nindir.
Itri'nin küçük formda (şarkı, türkü, köçekçe vb.) hiçbir eseri günümüze kadar gelememiştir. Eserlerin tümü büyük formlardadır. Dini musikinin de çok önemli eserleri yine Itri'ye aittir. Bunlar arasında Segah Bayram Tekbiri, Segah Salat-ı Ümmiye, Cuma Salatı, Dilkeş-haveran Gece Salası, Rast Mevlevi "Na't-ı Mevlana" bütün İslam Dünyasında meşhurdur.