besteciler

besteciler

besteciler

Perşembe, 08 Haziran 2017 14:13

Sait Ergenç

Sait ErgençSait Ergenç    (1 Ocak 1931 İstanbul / 14 Şubat 2008  İstanbul))

Sait Ergenç, İBB Şehir Tiyatroları’na ilk girdiği günden itibaren sırasıyla Hürrem Sultan, IV. Murat, III.Selim, Pusuda, Hırçın Kız, Jul Sezar, Antionus ve Cleopatra, Hamlet, Fermanlı Deli Hazretleri, Çatıdaki Çatlak, Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe, Misafir gibi oyunlarda rol aldı.

Şehir Tiyatroları’nda oyunculuğu yanı sıra Yeşilçam’ın birçok filminde seslendirme yapan Ergenç; Karşık Pizza, Üzgünüm Leyla, Ben İnsan Değil miyim? gibi önemli filmlerde ve TV dizilerinde rol aldı.

Aynı zamanda söz yazarı ve besteci olan Sait Ergenç’in hayatının büyük bir kısmı tiyatro sahnesiyle birlikte Unkapanı’nda “Ergenç Yapım Plak”ta geçti. Hafızalardan silinmeyen pek çok besteye imza atan sanatçı Altın Mikrofon sahibiydi.

Perşembe, 08 Haziran 2017 07:15

Safiye Ayla

Safiye Ayla TarganSafiye Ayla Targan (14 Temmuz 1907, İstanbul – 14 Ocak 1998, İstanbul

Mısırlı Hicazîzade Hafız Abdullah Bey'in kızıdır. Safiye Ayla henüz doğmadan Abdullah Bey vefat etmiştir. Annesini de henüz üç yaşındayken kaybeden Safiye Ayla kimsesiz kalınca Sadabad Sarayı olarak inşa edilmiş Kağıthane'deki Çağlayan Darüleytamı'na verildi. İlkokulu bitirdikten sonra da Bursa Muallim Mektebi'ne yazıldı.

Müziğe küçük yaşta piyano çalarak başladı. Bursa Kız Muallim Mektebi'ni bitirdi ve Beyoğlu'nda ilkokul öğretmenliğine atandı. Eyyubi Mustafa Sunar'dan müzik dersleri alan Ayla, Darüttalim Musiki Heyeti'nin konserlerine katıldıktan bir süre sonra öğretmenlikten ayrıldı ve gazinolarda çalışmaya başladı.

Yesari Asım Arsoy, Hafız Ahmet Irsoy, Selahattin Pınar, Saadettin Kaynak ve Udi Nevres Bey'in müzik bilgilerinden yararlandı. 1932'de İstanbul Vali Yardımcısı Nuri Bey'in evinde verilen bir davette, Atatürk’ün huzurunda ilk kez şarkı söyledi ve kendisinin en beğendiği seslerden biri oldu. 1950’de besteci Şerif Muhittin Targan ile evlendi. Başta, açılışından itibaren İstanbul Radyosu olmak üzere Türkiye radyolarında sayısız konser verdi, beş yüzden fazla plak doldurdu. Büyük beğeni toplayan sesiyle ünü yurt sınırlarını aştı.

Ölçüye uyarak, iyi bir diksiyonla, düzgün, aynı zamanda da coşkun, çekici bir tavırla okurdu. Sesindeki pürüzsüz akış en tiz perdelerde bile kaybolmazdı. Zamanın gözde şarkılarıyla fantezilerini olduğu kadar, Rumeli türküleriyle klasik örnekleri de içine alan repertuvarlarıyla geniş bir dinleyici kesimince çok sevilmiş, beğenilmişti. "Seninle doğan güldür bu gönül" ve "Aşk yaprağına konarak koza öresim gelir" adlı iki de bestesi bulunan Safiye Ayla, 1942'de Rey Kardeşler'in "Alabanda" revüsünde Kraliçe Mimoza rolündeki başarısıyla yetenekli bir oyuncu olduğunu da kanıtladı.

Safiye Ayla Mustafa Kemal Atatürk'ün en sevdiği sanatçılardan da birisidir. Ayla'nın Mustafa Kemal Paşa adına düzenlediği konserde "Yanık Ömer" adlı şarkısını okumuş ve Paşa büyük bir hayranlıkla tekrar tekrar okumasını söylemiştir. Konser sonunda Mustafa Kemal Atatürk, Safiye Ayla'nın yanına gelerek: "Safiye çok teşekkür ederim, çok güzel yorumladın" der ve sonra ekler: "Bu türküyü bir operada söylemeni çok isterim. Bunu başarırsan, beni gerçekten çok mutlu edersin." der

Safiye Ayla,8 Nisan 1950 tarihinde Mekke Şerifi Vezir Ali Haydar Paşa'nın oğlu bestekar Şerif Muhittin Targan ile evlenir. 17 yıl süren evlilikleri Şerif Muhittin Targan'ın 1967 yılındaki vefatıyla sona erer.

Perşembe, 08 Haziran 2017 07:11

Sadi Yaver Ataman

Sadi Yaver AtamanSadi Yaver Ataman (23 Nisan 1906, Yanya - 10 Aralık 1994, İstanbul),

Türk müzikolog, folklor uzmanı, eğitimci ve sanatçı.

23 Nisan 1906'da babasının görev yaptığı Yanya'da doğmuştur. Babası Kafkasyalı Şeyh Şamil’in baba soyundan Dr. Ali Yaver Ataman, annesi ise Safranbolu "Cılız" soyundan Habîbe Yektâ Ataman'dır.

İptidai Mektep ve Rüştiye ve İdadi’yi Safranbolu'da 1922'de, liseyi ise İstanbul'da İstiklâl Lisesi'nde 1926'da tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği'ne kaydolmuştur fakat müzik tutkusu nedeniyle eğitimini bırakarak, o zamanki ismi Daru'l-Elhan olan İstanbul Konservatuvarı'na girmiş ve 1930'da mezun olmuştur. Eğitim sürecinde ayrıca Mehmet Fuad Köprülü'den dersler almıştır.

1930-1931 yıllarında müzik öğretmenliği yapmıştır. 1933 yılında askere gitmiş ve 1934 yılında teğmen olarak terhis olmuştur. 1938'e kadar öğretmenlik yapmış ve kendi isteğiyle öğretmenlik mesleğini bırakmıştır. 1938-1940 yıllarında Ankara Radyosu Halk Müziği yayınları yöneticiliği yapmıştır.

1940 yılında bağımsız olarak Karabük belediye başkanlığına seçilmiş ve aynı tarihlerde Karabük halkevi başkanlığını sürdürmüştür. 1940'da başkanlığı döneminde tekrar teğmen olarak askere alınmış ve 1942'de üsteğmen olarak görevine dönmüştür. 1946'da tekrar askere alınmış ve 1947'de terhis olmuştur.1948'de İstanbul Beyazıt bucak müdürlüğü ve 1950'de İstanbul Radyosu'nda grup şefliği yapmıştır. 1952 yılında Bucak'daki görevinden ayrılmış ve İstanbul Belediye Konservatuarı içinde Folklor İnceleme ve Derleme Kurulu başına geçirilmiştir.

1953'te Radyo Islah Komisyonu üyeliği ve Raportörlüğü'ne seçilmiştir. 1955-1960 arasında Radyo Halk Müziği Müşavirliği yapmıştır. 1963'te Folklor İnceleme ve Derleme Kurulu üyeliğine tekrar getirilmiş ve 21 Aralık 1971'de bu görevden emekli olmuştur. 1972-1976 yıllarında Yapı ve Kredi Bankası genel müdürlüğü kültür ve sanat işleri müşavirliği görevinde bulunmuştur.

Sâdi Yâver Ataman'ın bir erkek ve üç kız çocuğu vardır. 1991'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanı verilmiştir. 10 Aralık 1994'te İstanbul'da 88 yaşında ölmüş ertesi gün Safranbolu'da gömülmüştür.

Perşembe, 08 Haziran 2017 07:08

Sadi Işılay

Sadi IşılaySadi Işılay, (3 Şubat 1899 - 11 Mart 1969)

Türk müziğinin önemli besteci ve kemancısı.

İstanbul'da doğdu. Babası, Lâleli'de işlettiği sazlı kıraathanesinde keman çalardı.Kemanı küçük yaşta babasını ve öbür sanatçıları dinleyerek, kendi kendine öğrendi. 8 yaşında, babasının kıraathanesindeki sazların arasına katılacak düzeye geldi. 12 yaşında Osmanlı Musikî Cemiyeti'ne keman öğrencisi olarak girdi. Şehzade Dr. Ziyaettin Efendi'den özel dersler aldı. Tamburi Cemil Bey'den ve Bestenigar Ziya Bey'den fasıl müziği bilgisi edindi.

1911'de Sultan Reşat'ın Rumeli gezisine katılan saz sanatçılarının Selanik'te verdikleri konserde yer aldı. Gülşeni Maarif ve Vefa Liselerinde okudu. Kurtuluş Savaşı'na jandarma olarak katıldı.

1922-1926 yılları arasında İzmir'de bağımsız çalıştı. Bir dönemin ünlü kanto oyuncusu ve şarkıcısı Deniz Kızı Eftalya ile evlendi. Üç yıl Paris'te kaldı. Fransa, Hindistan, İran, Irak, Suriye, Mısır ve Kıbrıs'ta konserler verdi. Ud da çalardı. Udu, kemanı ve sesiyle plaklar doldurdu. Dönemin ünlü ses sanatçılarının hemen tümüne kemanıyla eşlik etti.

İstanbul Radyosu'nda sanatçı olarak, İstanbul Konservatuarı'nın Yürütme Kurulu ve Türk Musikisi Sanat Kurullarında, TRT Repertuar Kurulunda üye olarak yer aldı.

4 kez evlendi. 3 çocuğu oldu. Gazeteci, yazar Ali Sirmen, Sadi Işılay'ın torunudur. Bir diğer torunu olan Emir Işılay'da 2002'den itibaren Hollywood'da film müzikleri besteciliği yaşamını sürdürmüştür.

Eserleri

Ruhumda ölen nağmede sevda sesi var mı ?

Bir kır çiçeğinden daha tazesin

Manada güzel, ruhta güzel, tende güzelsin

Bende hicran yarasından da derin bir yara var

Yolları gurbete bağlayan dağlar

Perşembe, 08 Haziran 2017 07:05

Sadi Hoşses

Sadi HoşsesSadi Hoşses  (1908 / 3 Temmuz 1994)

Sadi Hoşses 1908 yılında Halep'te doğdu. Üç aylıkken İstanbul'a gelip babasının görevi nedeniyle hiç durmaksızın bütün Anadolu'yu dolaştı. Babasının Alanya'da vefatı üzerine İstanbul'a yerleşti. İstanbul'da Ameli Hayat Yisan ve Ticaret Okulu'ndanmezun olduktan sonra 8 yıl İstanbul Elektronik İdaresi'nde çalışıp önce İstanbul ardından da Ankara Radyosu'na geçti. Sadi Hoşses, Ankara Radyosu'nda 30 yıl ses sanatkarı, şef yardımcısı, koro şefi, repertuar hocalığı yaptı. Bir süre TV uzmanı olarak çalışıp ticaretle de uğraşan Hoşses, daha sonra İzmir'e yerleşti. Türk Sanat Müziğine unutulmaz besteler kazandıran Hoşses, 3 Temmuz 1994'te hayata gözlerini yumdu

Eserleri

Yıldızlı Semalardaki Haşmet Ne Güzel Şey

Şarap Mahsende Yıllanır

Sabret Gönül Bir Gün Olur Bu Hasret Biter[1]

Yanlızım Bahtsızım Bu Alemde

Gözleri Gülünce Güneş Doğardı

Gecem Gündüzüm Duam Her Sözüm

Hüzzam Peşrev

Sensiz Geceler Öyle Siyah Ki

Seni, Sesini Gözlerinin Rengini Unutabilsem

Karlı Dağlarımı Aştım

Düşmüşüm Yollara Çağlar Gibiyim

Baharlar Bir Başka

Perşembe, 08 Haziran 2017 07:02

Sadettin Öktenay

Sadettin ÖktenaySadettin Öktenay  (1930  / 15 Mart 1989)

1930 yılında Adana'da doğdu. İlkokul sıralarında ud ile müzik çalışmalarına başladı. Daha sonra kanun çalmayı öğrendi. Ankara'ya giden Sadettin Öktenay kanun çalışmalarına " Ankara Musiki Sevenler Derneği" nde devam etti. 1960 yılında Ankara Radyosu'na kanun sanatçısı olarak girdi.

1969 yılında İstanbul Radyosu'na geçen Öktenay, aynı yıl Şükran Hanım ' la evlendi. 3 çocukları oldu,

Ortanca oğlunu 1988 yılında trafik kazasında kayıp etti. Oğlunun ölümüne çok üzülen Sadettin Öktenay bu acıyı çinden atamadı, hatta hepimizin aşk şarkısı olduğunu bildiğimiz Nihavent makamındaki "Günlerdir içime çöktü ayrılık" şarkısını onun için besteledi fakat bu acıya fazla dayanamadı ve Oğlunun ölümünden bir yıl sonra 15 Mart 1989 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetti. 60'a yakın bestesi bulunmaktadır, bunlardan 30'u aşkını "kurucularından olduğu" Mesam'a bağlıdır. ölümünün üzerinden 21 yıl geçti ama besteleri hala günümüzde değerini koruyor.

Perşembe, 08 Haziran 2017 02:56

Sadettin Kaynak

Sadettin KaynakSadettin Kaynak ( 1895)- (03.02.1961)

1895 yılında İstanbul’da doğdu. Ali Alaaddin Efendi'nin oğludur. Genç yaşta hafız oldu. Öğretmenleri Hafız Melek Efendi, Kasımpaşa Küçükpiyale Cami İmamı Hafız Cemal Efendi, Neyzen Emin Dede ve Muallim Kazım Uz'dur. İlk bestesi olan hüzzam şarkısı Hicran-ı Elem’i 1926 yılında yazdı. Müzik eğitimini İstanbul Üniversitesi'nde tamamladı. Daha sonra Güney Doğu Anadolu'da yerel müzikler üzerine araştırmalar yaptı. 1940-1950 yılları arasında seksenin üzerinde film müziği besteledi. 1955 yılında felç geçirdi. 3 Şubat 1961 tarihinde İstanbul'da Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde öldü. Merkez Efendi Mezarlığı'nda gömüldü.

Eserleri

Gönül Nedir Bilene Gönül Veresim Gelir - Nihavent

Leyla Bir Özge Candır - Segâh

Niçin Baktın Bana Öyle - Uşşak

Yadeller Aldı Beni - Hicaz

Çile Bülbülüm Çile - Muhayyer

Ben Güzele Güzel Demem - Mahur

Gönlüm Seher Yeli Gibi- Hüzzam

Benim Yârim Gelişinden Bellidir - Hicaz

Tel Tel Taradım Zülfünü - Hicaz

Kara Bulutları Kaldır Aradan - Karcığar

Muhabbet Bağına Girdim Bu Gece - Hicaz

Dertliyim Ruhuma Hicranını - Segâh/Nihavent

İncecikten Bir Kar Yağar - Segâh

Enginde Yavaş Yavaş - Hicaz

Gönlümün İçindedir Gözden Irak Sevgili - Hicaz

Leylakların Hayali - Hüzzam

Bir Rüzgardır Gelir Geçer Sanmıştım - Segâh

Ela Gözlerine Kurban Olduğum -

Yanık Ömer - Hüseyni

Perşembe, 08 Haziran 2017 02:51

Sabite Tur Gülerman

Sabite Tur GülermanSabite Tur Gülerman, (d. 4 Ocak 1927, Kargı Çorum - ö. 27 Mayıs 1989, İstanbul)

4 Ocak 1927'de babası Hasar Tur'un görevli olarak bulunduğu Çorum'un Kargı ilçesinde doğdu.Annesi ise Ayşe Kezban Tur(1902-1983)'dur.Ailesi çok kısa bir süre sonra İstanbul'a yerleşti. Sabite Tur Beyoğlu Ortaokulu'nu bitirdi, ilk musiki hocası klarnetçi Salih Orak'tır. Daha sonra Eyyubi Ali Rıza Şengel'le çalıştı; ondan uzun yıllar ders aldı. Klasik musiki üslubunu ve repertuvarını öğrendi. Ayrıca Selahattin Pınar ile Saadettin Kaynak'tan yararlandı.

Sabite Tur musiki icrasına radyoda başladı; 1948'de Ankara Radyosu'na girdi, iki buçuk yıl Ankara'da çalıştıktan sonra İstanbul'a geldi. Tepebaşı gazinosunda da okumaya başladı; bu gazinoda Selahattin Pınar'la birlikte sahneye çıktı. Bir yandan da İstanbul Radyosu'nda okuyordu.Radyo ve sahne çalışmalarının dışında 78 ve 45 devirli plaklar doldurdu, 1970'li yıllarda televizyonda da solo konserler verdi. 27 Mayıs 1989'da İstanbul'da öldü. Mezarı Küçükyalı'dadır. Sabite Tur, Ses Tiyatrosu'nun kurucularından, tiyatro oyuncusu Rafet Gülerman (1919-2001) ile evliydi.

Sabite Tur Gülerman 1950 sonrasının en başarılı hanendelerindendir. Çok kıvrak bir hançeresi vardı. Ses alanı her eseri okuyabilecek kadar genişti; özellikle sesinin tiz bölgesine çok hakimdi; tiz perdelerin kullanıldığı eserleri yerinden, hatta daha da tiz akortlardan okurdu. Gülerman klasik ve çağdaş musiki repertuarının en zor eserlerini başarıyla seslendirmiştir. Gülerman'ın özellikle klasik eserlerdeki yorumu musiki çevrelerinde çok beğenilmiştir. Kendi döneminde yaşayan bestecilerin eserlerini de başarıyla okumuştur.Gülerman radyonun gerçek yıldızlarındandı. Radyo programları onun yurt çapında sevilen bir ses olmasını sağlamıştır. .Özellikle "Erişti nevbahar eyyamı" isimli şarkıyı yorumlaması ile tanınır oldu. "Keman sesli kadın" olarak anıldı.

Mezarı ise Küçükyalı Mezarlığında bulunmaktadır...

Perşembe, 08 Haziran 2017 02:49

Rüştü Demirci

rüştü demirci1Rüştü Demirci   (D,Sarayköy, Denizli/...Ö,İstanbul)

Denizli-Sarayköy doğumlu 60 ların önemli müzik adamlarından biridir. 80 lerde birçok taverna sanatçılarının söylediği Adımız çıktı ayyaş ve 60-70 ve günümüzde söylenen Dalgalandımda Duruldum şarkısının sahibidir. Dalgalandım da Duruldum şarkısını Bursa-Çekirgede vermiş olduğu konserlere her gün gelen ve sanatçıya hiç yüz vermeyen ama onu dikkatle dinleyen güzel bir bayana yazmıştır.komşu kızı,unutulmasın hayri şahin,müslüm gürses,erkin koray rüştü abinin birçok bestesini okumuşlardır.bu besteleride marşandiz adlı stüdyoda plak yapmışlardır.

Perşembe, 08 Haziran 2017 02:47

Ruhi Su

Ruhi SuRuhi Su  (1912 / 20 Eylül 1985)

Türk Halk Müziği Sanatçısı

1912 yılında Van’da doğdu. Asıl adı Mehmet’tir. Birinci Dünya Savaşı yıllarında anne ve babasını kaybetti. 10 yaşına kadar yoksul bir ailenin yanında yaşadı. Daha sonra Adana Öksüzler Yurdu’nda yatılı okudu. İlkokul 4. sınıfta keman çalmaya başladı. 1925 yılında İstanbul’da bir askeri okula gönderildi. Askerlik yapmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle okuldan ayrıldı. Daha sonra kemanıyla katıldığı sınavla son sınıfın bir altından Musiki Muallim Mektebi’ne alındı. 1935-36 yıllarında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda görev aldı. 1936 yılında Musiki Muallim Mektebi’ni bitirdi ve kemanı bırakarak şana geçti. Daha sonra (1942) Devlet Konservatuarı’nın şan bölümünü bitirdi. Çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. Ankara Radyosu’nda yayınlanan çeşitli türkü programları düzenledi. Devlet opera sanatçısı olarak bir çok operada görev aldı. Bu görevi 1952 yılında tutuklanmasına kadar sürdü. Değişik ozanların türkülerinden oluşan 12 uzunçalar hazırladı. Yazıları ve şiirlerini ise Ezgili Yürek adlı bir kitapta topladı. Ayrıca çeşitli halk oyunlarını notaladığı Türk Halk Oyunları adlı bir kitap yayınlandı. 20 Eylül 1985 tarihinde öldü.

Sayfa 18 / 36